Kelimelerini Yükselt, Sesini Değil Yağmurdur Çiçekleri Büyüten, Gök Gürültüsü Değil

Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin yukarıdaki sözleri, derin bir bilgelik ve insanı derinden etkileyen bir hakikati barındırır. Kelimelerin gücü ve nazik bir yaklaşımın dönüştürücü etkisi, bu veciz ifadede mükemmel bir şekilde dile getirilmiştir. Peki, neden Mevlânâ sesin değil de kelimelerin yükseltilmesini öneriyor? Bu sorunun cevabı, insan ilişkilerinin temelinde yatan incelikte saklıdır.

Bir düşünelim: Gök gürültüsü, etkileyici bir doğa olaydır ancak korkutucudur; ürpertir ve kaçmaya zorlar. Oysa yağmur, sessizce toprağa iner, kuraklığı giderir ve yaşamı besler. İşte Mevlânâ, bu benzetmeyle insanın iletişim tarzına dair bir ders vermektedir. Sesinizi yükseltmek, bağırmak veya öfkeyle konuşmak bir anlık etki yaratabilir ancak asıl kalıcı ve anlamlı dönüşümler, kelimelerinizin içerdiği şefkat ve hikmetle mümkündür.

Kelimelerin Gücü ve Sessiz Dönüşüm

Söz, insanın en güçlü silahıdır. Nazik bir söz, insanın kalbinde bahar etkisi yaratabilirken, sert bir ifade yıkıcı olabilir. Bunu günlük hayatımızda sıkça deneyimleriz. Bir tartışmada sesini yükselten tarafın, haklı bile olsa, karşısındakini ikna etmesi zorlaşır. Ancak nazik bir üslupla, anlamlı kelimelerle yaklaşan kişi, hem karşısındakinin gönlünü kazanır hem de tartışmayı bir çözüme ulaştırabilir.

Mevlânâ’nın öğütleri, sadece bireysel ilişkiler için değil, toplumsal barış için de rehber niteliğindedir. Bugün dünyada yükselen çatışmalar, şiddet dolu söylemler ve ötekileştirici diller, insanlığı ayrıştırıyor. Ancak kalpten gelen bir söz, milletler arasında dahi barış köprüleri kurabilir.

Şiddetten Uzak, Şefkate Yakın Bir Dünya

Mevlânâ, sevgi ve hoşgörünün evrensel bir dil olduğunu öğretmiştir. Eğer kelimelerimiz şiddet değil, şefkat taşırsa, insanlık daha huzurlu bir yere dönüşebilir. Çünkü yağmur, sadece çiçekleri büyütmekle kalmaz; köklere su taşır, toprağı bereketlendirir ve geleceğe yeşeren bir miras bırakır.

O halde gelin, kelimelerimizi yükseltelim. Ama bu yükseliş, bağırıp çağırarak değil, daha derin bir anlayış ve sevgiyle olsun. Çünkü Mevlânâ’nın dediği gibi, “Yağmurdur çiçekleri büyüten, gök gürültüsü değil.”

Bu sözleri hayatımızın her alanında ilke edinirsek, belki de insanlık tarihine yeni bir barış sayfası yazabiliriz.

YORUM GÖNDER

Daha yeni Daha eski