Çocuksu Masumiyetin Bilgelikle Buluştuğu Nokta Osho’ya Göre İçsel Huzurun Anahtarı

Hayatın karmaşası içinde, bir çocuksu masumiyet ve rahatlıkla yaşayan birine rastlamak, modern dünyada nadir görülen bir mucizedir. Osho'nun da dediği gibi, böyle birine rastlamak, aslında bir bilgeye rastlamaktır. Çünkü masumiyet ve bilgelik, yüzeyde birbirine zıt gibi görünse de, aslında ruhsal olgunluğun iki yüzüdür.

Bir çocuğun masumiyeti, koşulsuz bir kabul ve saf bir neşeden doğar. Çocuklar, hayatı analiz etmeden, yargılamadan ve endişelenmeden yaşarlar. Oysa yetişkinlik, bu doğallığı kaybettiğimiz bir dönemdir. Yargılar, korkular ve sorumluluklarla dolu bir dünyada, masumiyetin yerini hesapçı bir akıl ve ağır bir ciddiyet alır. Ancak Osho'ya göre, gerçek bilgelik, bu çocukluğun kaybolduğu bir yerde değil, yeniden keşfedildiği bir noktada bulunur.

Masumiyet ve Rahatlık: Bilgeliğin Kapıları

Osho, masumiyetin sadece çocuklara özgü bir nitelik olmadığını, hayatın derinlerine inen bir bilgelik hali olduğunu söyler. Ona göre bilgelik, insanın her şeyi bilmesi değil, aksine, bilmediği her şeyin farkında olmasıdır. Bir bilge, yaşamı bir oyun gibi görür; ciddiyetin değil, coşkunun egemen olduğu bir oyun.

Masumiyetle yaşamak, hayatta her anın tadını çıkarmayı öğrenmek demektir. Bu da sadece geçmişin pişmanlıklarından ve geleceğin korkularından özgürleşmekle mümkündür. Osho, “Hayatın her anı, kendi başına bir bütündür,” der. Bu masum bakış açısı, yaşamı olduğu gibi kabul etmeyi, onun akışına uyum sağlamayı ve direnç göstermemeyi getirir.

Modern Dünya ve Kaybolan Çocuksuluk

Modern dünyada, bu masumiyeti ve rahatlığı bulmak kolay değildir. Hız, rekabet ve sürekli bir mükemmeliyet arayışı, insanları yoruyor. İnsanlar, içsel huzuru bulmayı unutmuş, dışarıdaki dünyada onu aramaya koyulmuş durumda. Ancak Osho’ya göre bu arayışın sonu yoktur, çünkü masumiyet ve bilgelik, dışarıda değil, insanın kendi içindedir.

Osho, “Çocukluğunuzdaki saflığı geri kazanabilirseniz, bilgelik de sizinle olur,” diyerek bizi kendimize dönmeye davet eder. Ona göre, bilge bir insan; para, güç ya da statü arayışıyla değil, sevgi, basitlik ve coşku dolu bir yaşam sürmekle tanınır.

Osho’dan İlhamla Yaşama Dair

Eğer bir gün masumiyet ve rahatlıkla dolu birine rastlarsanız, bunu bir dönüm noktası olarak görün. Bu kişi, size kaybettiğiniz bir parçanızı hatırlatmak için karşınıza çıkmıştır. Osho’nun öğretilerinde olduğu gibi, her insanın içinde bir bilge vardır. Ancak bu bilge, ancak içsel çocuğunuzla yeniden bağ kurduğunuzda ortaya çıkar.

Daha az yargılamak, daha çok gülmek, basit şeylerden keyif almak… İşte Osho’nun tanımladığı çocuksu masumiyetin sırrı budur. Bu masumiyete ulaştığınızda, aslında bilgelik size kendiliğinden gelir. Çünkü gerçek bilgelik, her şeyden önce yaşamı olduğu gibi kabul etmekten geçer.

Sonuç olarak, çocuksu bir masumiyeti ve rahatlığı olan biriyle karşılaştığınızda, bu kişinin size gösterdiği derin bilgelik dersini fark edin. Çünkü Osho’nun dediği gibi, böyle birine rastlamak, evrenin en derin sırlarına açılan bir kapının önünde durmaktır.

Osho’nun eserlerinde, özellikle insanın içsel dönüşümüne dair pek çok anlamlı pasaj bulunur. İşte onun "Çocuksu masumiyet" üzerine yazdığı bir pasajdan ilham alınarak çevrilmiş bir örnek:

**“Bir çocuğun gözlerine bakın; orada hiçbir yargı, hiçbir beklenti bulamazsınız. Çocuk, yaşamın tam ortasındadır, hayatla bir bütündür. Onun ne geçmişin ağırlığı vardır ne de geleceğin korkusu. Bu yüzden masumiyet bir güce dönüşür.

Yetişkinler bu masumiyeti kaybetmiştir çünkü her şeyi bilmek ve kontrol etmek isterler. Ancak gerçek bilgelik, bilmediğini kabul etmekle başlar. Bu kabul, sizi tekrar masum bir hale getirir. Masumiyet aptallık değildir; aksine, yaşamı olduğu gibi kabul edebilecek kadar cesur olmaktır.

Hayatın dansını izleyin, bir çocuk gibi katılın. Endişelerinizden özgürleşin ve basit bir şekilde yaşamaya başlayın. İşte o zaman gerçek huzur size gelecektir. Çocuksu bir masumiyet, sizi evrenle yeniden bir yapar. O masumiyet, bilgeliğin ta kendisidir.”**

Bu pasaj, Osho’nun yaşamı sadeleştirme ve masumiyetle yeniden bağ kurma fikrini nasıl dile getirdiğini gösteren tipik bir örnek niteliğindedir.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski