Süt endüstrisi, milyarlarca dolarlık bir pazardır ve süt, dünyadaki birçok hanede temel bir üründür. Bununla birlikte, sütün kalitesi ve güvenliği, üretim yöntemleri, etiketleme talepleri ve düzenleyici gözetim dahil olmak üzere çeşitli faktörlere bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir. Bazı süt üreticileri kaliteye ve güvenliğe öncelik verirken, diğerleri karı artırmak için köşeleri kesebilir ve tüketicileri riske atabilir.
Süt endüstrisindeki ana endişelerden biri, süt üretiminde ilave büyüme hormonlarının ve antibiyotiklerin kullanılmasıdır. Bazı süt çiftlikleri bu maddeleri süt üretimini artırmak ve hastalıkları önlemek için kullanır, ancak insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Örneğin, çalışmalar rekombinant sığır büyüme hormonu (rBGH) ile tedavi edilen ineklerin süt tüketimini meme kanseri ve prostat kanseri riskinin artmasıyla ilişkilendirmiştir.
Üretim yöntemlerine ek olarak, etiketleme iddiaları da yanıltıcı olabilir. Bazı süt ürünleri 'organik' veya 'çim ile beslenen' olarak etiketlenebilir, ancak bu iddialar mutlaka sütün daha kaliteli veya tüketilmesi daha güvenli olduğu anlamına gelmeyebilir. Aslında, Ulusal Organik Program tarafından yapılan bir araştırma, birçok organik süt ürününün insan sağlığına zararlı olabilecek yüksek düzeyde pestisit kalıntıları içerdiğini buldu. Sonuç olarak, tüketiciler satın alma kararları alırken dikkatli olmalı ve sütün belirli standartlara uygun olmasını sağlamak için USDA Organik mühür gibi üçüncü taraf sertifikalarını aramalıdır.
Yorum Gönder