Tüberküloz (TB), insanlık tarihi boyunca en çok ölüme neden olan bulaşıcı hastalıklardan biri olarak bilinir. "Mycobacterium tuberculosis" adı verilen bir bakterinin yol açtığı bu hastalık, genellikle akciğerleri etkiler, ancak vücudun diğer bölgelerine de yayılabilir. Bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde daha ölümcül olabilir ve solunum yolu ile bulaşır.
Tüberküloz Belirtileri
Tüberküloz, grip ve soğuk algınlığı gibi belirtilerle kendini gösterebilir; bu yüzden tanısı zor olabilir. Öne çıkan belirtiler şunlardır:
1. Öksürük: Üç haftadan uzun süren, bazen kanlı balgam eşliğinde ortaya çıkan öksürük.
2. Ateş ve Titreme: Özellikle geceleri yükselen ateş.
3. Gece Terlemeleri: Hastalığın ilerleyen safhalarında sıkça görülen yoğun gece terlemeleri.
4. Kilo Kaybı: İştah kaybı ile birlikte beklenmedik kilo kaybı.
5. Yorgunluk ve Halsizlik: Sürekli bitkinlik hissi.
6. Göğüs Ağrısı: Özellikle nefes alırken veya öksürürken oluşan göğüs ağrısı.
Kimler Risk Altında?
Tüberküloz, her yaş grubunda görülebilir ancak özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler, HIV/AIDS hastaları, yetersiz beslenenler, diyabet hastaları ve tüberkülozlu bireylerle uzun süre vakit geçirenler daha yüksek risk altındadır.
Tüberküloz Tanısı ve Tedavisi
Tüberküloz tanısı için genellikle balgam testi, deri testi, kan testleri ve akciğer röntgeni yapılır. Tüberküloz tedavisi, antibiyotiklerle yapılır ve tedavi süreci en az altı ay sürer. Bu süre zarfında ilaçları aksatmadan kullanmak çok önemlidir çünkü tedavinin yarıda bırakılması, hastalığın ilaca dirençli hale gelmesine yol açabilir.
Korunma Yolları
Tüberkülozdan korunmak için kalabalık ortamlardan kaçınmak, hijyen kurallarına uymak, iyi beslenmek ve düzenli sağlık kontrolleri yaptırmak önemlidir. Özellikle risk altındaki bireyler için aşılanma da koruyucu bir önlem olarak tavsiye edilir.
Tüberkülozun Toplumsal Etkisi
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, tüberküloz hala dünya çapında en fazla ölüme yol açan bulaşıcı hastalıklardan biridir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde yetersiz sağlık hizmetleri ve farkındalık eksikliği nedeniyle ciddi bir tehdit olmaya devam etmektedir.