Bursa'nın Gölyazı köyü, Avrupa'nın en güzel 30 kasabası listesine girmeyi başardı ve tarihi dokusuyla, doğal güzellikleriyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Gölyazı, 2,600 yıllık geçmişiyle antik bir yerleşim alanı olarak biliniyor ve Uluabat Gölü’nün çevresinde yarımada üzerine kurulu olması nedeniyle "Türkiye’nin Venedik’i" olarak anılıyor. Gölde yer alan küçük adacıklar, sulak alan ekosistemi, göl çevresindeki söğüt ağaçları, köyün pastoral havasını destekliyor.
Köydeki 750 yıllık “ağlayan çınar” Gölyazı'nın en dikkat çekici unsurlarından biri. Bu yaşlı çınarın köklerinden akan kırmızı sıvı, ziyaretçilere oldukça mistik bir deneyim sunuyor. Çınarın çevresinde yer alan çay bahçeleri, Gölyazı’nın huzurlu atmosferini tamamlıyor. Aynı zamanda köyde bulunan tarihi yapılar ve kalıntılar, bölgenin antik dönemlerde stratejik bir yerleşim alanı olduğunu gösteriyor. Gölyazı'nın kökenleri Roma dönemine kadar uzanıyor ve burada özellikle Bizans dönemine ait izler bulunuyor.
Gölyazı'nın ekonomisi tarım ve balıkçılığa dayalı; yerel halk günlük hayatlarında doğayla iç içe yaşamını sürdürüyor. Geleneksel balıkçılık yöntemleriyle avlanan balıklar, köydeki lokantalarda taze olarak sunuluyor. Ziyaretçiler, gölde tekne turları yaparak çevredeki küçük adacıkları ve doğal güzellikleri yakından görebiliyor. Göl kenarında yer alan restoranlar ve kafelerde balık, köy ekmeği ve yöresel lezzetler tadılabilir. Gölyazı, sakinliği ve doğal yapısıyla, özellikle fotoğrafçıların ve doğa tutkunlarının favori noktalarından biri haline gelmiş durumda.
Gölyazı’ya ulaşmak için Bursa-İzmir karayolu kullanılıyor; Bursa merkezine yaklaşık 40 km uzaklıkta olan bu köy, tarihi ve doğal güzellikleri bir arada sunmasıyla, her yıl yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.