Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu" deyişi, Karaman'da yaşanmış iki farklı efsaneye dayanmaktadır.

 


Karaman'ın toprakları, tarih fısıldar,

Her taşında bir destan, eski zamanlardan.
Karamanoğlu yankılar, dillerde.
Lârende'den yükselir, Türkçenin alametleri.

Anadolu'nun bağrında, bir yıldız gibi parlar,
Yunus'un sözleriyle, aşkla dolu yollar.
Hacı Bektaş'ın izi, her köşede saklı,
Aşık Paşa'nın dizeleri, gönülleri yakar.

Taşkale'nin ambarları, geçmişe tanıklık eder,
Hatuniye'nin duvarları, bilgelikle bezer.
Fisandon'un sessizliği, hikayeler anlatır,
Karaman'ın maneviyatı, kalpleri ısıtır.

Bir zamanlar Larende, şimdi Karaman diye anılır,
Koyunlarıyla ünlü, oyunlarıyla tanılır.
Karaman'ın koyunu, sonra çıkar oyunu,
Deyişin hikmeti, dillerden düşmez bir türlü.

Karaman'ın tarihi, derin ve engin,
Her köşesi ayrı, bir hazine, ve zengin.
Bu topraklar anlatır, medeniyetlerin şanını,
Karaman, Anadolu'nun, gurur dolu yanı.


"Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu" deyişi, Karaman'da yaşanmış iki farklı efsaneye dayanmaktadır. İlk efsaneye göre, Karaman'ın kalesini kuşatan düşmanlar, geceyi beklerken, Karamanoğlu Beyliği'nin askerleri başka bir yerde savaştığı için kalede yeterli savunma gücü yoktur. Yaşlılar ve ileri gelenler, düşmanı kandırmak için koyunların boynuzlarına fenerler takıp onları bayır aşağı sürmeye karar verirler. Düşmanlar, bu ışıklı sürüyü görünce büyük bir ordu sandıkları için kaçarlar ve bu olaydan dolayı "Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu" deyişi ortaya çıkar.

İkinci efsaneye göre ise, Karamanoğulları Beyliği'nin askerleri, Moğollarla savaşırken koyun postları giyip, düşmanı kandırırlar. Moğollar, gelenlerin gerçek koyun sürüsü olduğunu zannederek dikkate almazlar. Ancak Karamanoğulları askerleri postları çıkarıp Moğolları bozguna uğratırlar. Bu olaydan sonra Moğollar, "Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu" demişlerdir.

Bu deyiş, genellikle bir işin içinde hile olduğunu sezerek, şimdi tehlikesiz görünse de ilerde altından kötü şeyler çıkabileceği durumlar için kullanılır ve dış görünüşe aldanmamayı ifade eder. Ayrıca, bazı durumlarda insanların iyi niyetlerini ve yardımseverliklerini suiistimal etme eğiliminde olan kişilerin bulunduğunu ve bu durumun farklı dillerde de benzer şekillerde ifade edildiğini vurgular.


Karaman, Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan ve zengin bir tarihe sahip olan bir şehirdir. Şehir, MÖ 8000'lerden itibaren yerleşime sahne olmuş ve tarih boyunca birçok medeniyetin izlerini taşımaktadır.

Etimoloji:
Karaman ismini, şehrin en parlak dönemlerini yaşadığı ve bir süre başkentlik yaptığı Karamanoğulları Beyliği'nden almıştır. Daha önceki adı Lârende olan şehir, Antik Çağ'da Laranda olarak bilinmekteydi ve bu adın Luvice'deki "Laravanda" kelimesinden geldiği düşünülmektedir, ki bu kelime "kumlu yer" anlamına gelir.

Tarihçe:
Karaman, Hititler, Frigyalılar, Lidyalılar ve daha birçok eski uygarlığın hakimiyeti altında kalmıştır. Ancak şehir, Hititler zamanında en parlak dönemini yaşamıştır. Anadolu Selçuklu Devleti'nin zayıflamasıyla Karamanoğulları bölgede hakimiyet kurarak kendi beyliklerini oluşturmuşlardır. Bu dönemde şehrin adı "Laren" olarak bilinmekteydi ve sonrasında Karamanoğlu Mehmet Bey'in Türkçe'yi resmi dil ilan etmesiyle Türk tarihinde önemli bir yer edinmiştir.

Karaman, aynı zamanda Türk düşünce dünyasının önemli isimlerinden Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre, Aşık Paşa gibi zatların yaşamış olduğu ve manevi anlamda zengin bir geçmişe sahiptir.

Tarihi Yerler:
Karaman'da birçok tarihi yapı bulunmaktadır. Bunlar arasında Taşkale Tahıl Ambarları, Hatuniye Medresesi ve Fisandon Kilisesi gibi önemli eserler yer almaktadır. Şehir, tarihi ve kültürel mirasıyla ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunar.

Karaman'ın tarihi ve kültürel zenginliği, şehri Türkiye'nin önemli turistik ve tarihi merkezlerinden biri yapmaktadır. Eğer Karaman'ı ziyaret etmeyi düşünüyorsanız, bahar aylarının ideal olduğunu ve şehrin tarihi yerlerini keşfetmek için 1 ya da 2 günlük bir plan yapmanızın yeterli olacağını belirtmek isterim.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski