Gökyüzüne uzandım, yarı yüzerken rüyada,
Ruhumun kısalığına aldırmadan çırpındım, İnce sis örtüsüyle sarıldı etrafım, Zarif bir zarf gibi, düşlerimi sardı.
Bıraktım endişelerimi, rüzgarla dolaştım, Işıkla dolu ağaçlara konuştum sessizce, Gri dünyada kayboldum, içsel bir yolculukta, Sadece bu anın güzelliğiyle meşgul oldum.
Düşüncelerim ve, duygular resim oldu, Sanatın sihirli dokunuşuyla buldum özgürlüğü, Her sözcük bir fırça darbesi, her satır bir nefes, Bir sanat eseri gibi örüldü her hece.
Bir rüya istemiştim, şimdi rüyadayım, Sessizlik içinde, içsel bir huzurun kucağında, Gözlerim kapalı, ruhumun rengini gördüm, Dileğim olan o anı yaşadım.
Gökyüzü mavisiyle örtülü bu rüya dünyasında, Yüzerken zamanın sınırlarını aştım, Ruhumun derinliklerinde keşfe çıktım, Sessizliğin içinde gizlenen hikayeleri yakaladım.
Kısa bir an gibi geldi, ama ömre bedel, Zihnimin labirentlerinde gezinirken, Bir esintiyle dokundum sonsuzluğa, Gri dünyada renkleri ve duyguları hissettim.
Işıkla beslendi her bir ahenk dolu kelime, Gözlerimi kapattım, iç dünyamda kayboldum, Her hece bir tuval, her satır bir notaydı, Bir sanat şölenine dönüştü her anı yaşadım.
Sadece bir rüya istedim, şimdi gerçekleşiyor, Bu dizelerde dolaşıyor ruhumun en derin köşelerinde, Zihnimden akan her kelimeyle özgürleşiyor, Sanatla dokunan bu şiirde.