Dinle yanlız değilsin:🙂👇
Yüreğinde fırtınalar kopuyor
Sözlerin kırıp döküyor Sarılmalar yetersiz kalıyor Bu acıya nasıl bir çare bulunur
Dalgalar göğsünde çarpışıyor Sessizce söylediğin dualar Bir anlam bulamıyor İçindeki kederi dindirecek bir umut arıyor
Ama sözlerin yetersiz kalıyor Bir şiir olsa belki anlatır Ama nafile, yüreğin başka diyarlarda dolaşıyor Bu fırtınayı durduracak gücü bulmak zor
Dinle, yalnız değilsin Dost elleri uzanacak sana Belki sözler yetmez, ama anlayacaklar seni Gözyaşlarınla birlikte ağlayacaklar
Ve fırtına geçecek bir gün Güneş yüzünü gösterecek Yüreğin huzura kavuşacak Ve bu şiir unutulacak, yitip gidecek
Ama bil ki, sen güçlüsün Yüreğindeki fırtınaları yenebileceksin Sözler yetmese de, sevgiyle sarılacaklar sana Ve hayatın güzellikleriyle yeniden aşkla dolacaksın.
Bir hikaye içsel yolculuk:🤔
Bir zamanlar, genç bir adamın yüreğinde fırtınalar kopuyordu. İçindeki karmaşa ve acı, sözcüklerle ifade edilemez bir hâl almıştı. Ne sözler ne de sarılmalar bu fırtınayı durdurabilirdi. Genç adam, çaresizce bu içsel sancıyla mücadele ediyordu.
Günler geçerken, bir gün bir mektup aldı. Mektup, eski bir dostundan gelmişti. Dostu, genç adamın sıkıntılarını ve yüreğindeki fırtınayı hissetmiş olmalıydı. Mektupta, dostu ona güçlü bir hikaye anlattı.
Hikaye, deniz kenarında yaşayan bir balıkçı hakkındaydı. Balıkçı her gün denize açılıyor, yaşamını oradan elde etmeye çalışıyordu. Ancak bir gün, büyük bir fırtına denizi sarsmaya başladı. Dalgalar yükseldikçe balıkçı teknesi sallanmaya başladı. Korku içindeyken, balıkçı kendini sıkıca tuttu ve dua etti. Ama fırtına durmuyordu. O an, balıkçı gökyüzüne baktı ve bir umut ışığı gördü.
Birden, balıkçının yüreğinde bir huzur hissi belirdi. İçindeki fırtına dindirilmişti. O an, fırtınanın içinde bile huzuru bulmanın mümkün olduğunu anlamıştı. Balıkçı, gökyüzündeki ışığın rehberliğinde sağ salim karaya ulaştı.
Genç adam, bu hikayeyi okurken içinde bir umut filizi yeşermeye başladı. Belki de çözümü dışarıda aramak yerine, içindeki fırtınanın huzurunu keşfetmeliydi. Bu hikaye, ona ilham verdi. O da kendi iç dünyasında huzurun izini sürmeye karar verdi.
Genç adam, sessizlik içinde Allah'ım sen yardım et diyerek dua etmeye tövbe etmeye başladı. Derin nefesler alarak, içsel yolculuğuna çıktı. Zamanla, zihni sakinleşti ve kalbinin derinliklerinden gelen bir huzur hissiyle buluştu. İçindeki fırtına, yavaş yavaş yatışmaya başladı.
Günler geçtikçe, genç adam iç huzurunu bulduğunu hissetti. Yüreğindeki fırtınalar artık onu esir almıyordu. O, içsel denizindeki dalgaları sakinleştirmeyi öğrenmişti.
Ve bir gün, genç adam fark etti ki, sözlerin ve sarılmaların eksik kaldığı yer iç dünyasındaki huzurdu. Dışarıdaki teselli ve destekler önemliydi, ancak gerçek dönüşüm kendi içinde gerçekleşiyordu. Bu anlayışla, genç adam içsel huzurunu paylaşmaya ve diğer insanlara yardım etmeye başladı.
Yüreğindeki fırtınaları yenmiş bir şekilde, genç adam etrafındaki insanlara destek olmaya başladı. Sözlerle teselli verirken, onları anlamaya ve empati kurmaya özen gösteriyordu. Sarılmaları ise, sadece fiziksel değil, ruhsal bir destek ve sevgi ifadesi olarak kullanıyordu.
Bir şiir veya hikaye yazmak yerine, genç adam kendi yaşamıyla bir örnek oluşturuyordu. İçsel huzurunu bulmanın, başkalarına yardım etmek ve sevgiyle bağlantı kurmak için önemli olduğunu keşfetmişti.
Birçok insan, genç adamın içsel dönüşümünü fark etti. Onun huzur dolu bir varlık oluşu, etrafa yayılan bir güç haline geldi. İnsanlar onun yanında olduklarında, içlerindeki fırtınaları da yatıştırmaya başlıyorlardı.
Genç adamın hikayesi, birçok insanın yüreklerindeki fırtınaları yatıştırmak için ilham kaynağı oldu. Onun örneğiyle, insanlar içsel huzurlarını keşfetmek için bir adım atmaya cesaret buldular. Sözler ve sarılmaların ötesinde, iç dünyalarında barışı buldular ve bu huzuru başkalarıyla paylaşmaktan mutluluk duydular.
Ve böylece, genç adamın içsel yolculuğu başkalarının da içsel yolculuklarına ışık oldu. Fırtınalar kopsa da, artık umutları ve içsel huzurlarıyla yürüyorlardı. Ve böylece, birbirlerine destek olarak, içsel fırtınaların yatışması için birer elçi haline geldiler.
Sonuç olarak, genç adamın fırtınalı yüreği sadece kendisi için değil, etrafındaki insanlar için de bir dönüşüm kaynağı oldu. Sözler ve sarılmalar önemliydi, ancak içsel huzurun ve sevginin gücüyle birleştiğinde, gerçek dönüşüm gerçekleşebiliyordu.
Yorum Gönder