Ağlamak güçsüzlük müdür?
Hayır, ağlamak bazen güçlülük bile gerektirir, İşte öyle bir kadın vardı, Gözyaşlarına boğulurken bile güçlü kalmayı öğrendi.
Gözyaşları bir sel gibi akarken, Kuşlar gelir kanat çırparak, Çiçekler getirir sevgiyle, Onun acısını hafifletircesine.
Çocuklar da vardı tablosunda, Muhtaçlıklarıyla yüzleşen, Ama sevgileriyle aydınlatan, O kadının güçlü yüreğini.
Ağlamak güçsüzlük müdür? Hayır, ağlamak bazen güçlülük bile gerektirir, İşte öyle bir kadın vardı, Gözyaşlarına boğulurken bile güçlü kalmayı öğrendi.
Ve onun yanında hep birlikte, Kuşlar, çiçekler, çocuklar, insanlar, Dayanışmayı, sevgiyi, umudu yücelterek, Daha güçlü, daha güzel bir dünya yaratıyorlardı
Çiçekleri kuşlar getirir, Güneş ışığı masum bir çocuğun yüzünü aydınlatır, Ağlayan kadın güçlenir, elini uzatır, Sevgisi ne muhtaç çocuklarla birlikte umut yeşerir.
Tabloda renkler coşar, yaşama sevinci yayılır, Bir çocuk gülen gözleriyle her şeyi unutturur, Ağlayan kadının yüzünde tebessüm belirir, Sevgi dolu kalplerin çarpışı bir bütün haline gelir.
Çiçeklerin renkleriyle boyanır manzara, Her şey doğanın kusursuzluğuna bırakılır, Kuşların cıvıltısı, çocukların kahkahası, Sonsuz bir mutluluk için bir araya gelir.
Ve ağlayan kadın güçlü bir kahraman olur, Kuşların kanatları altında, sevgi dolu bir ortamda, Çocukların masumiyetiyle, doğanın ihtişamıyla, Hayatın güzellikleri içinde kaybolur
Yorum Gönder